25 Nisan 2012 Çarşamba

EBRU SANATI


EBRU SANATI




Suda erimeyen boyaların yoğunlaştırılmış 
su üzerine serpilerek nakışlı kağıt elde etme sanatına ebru denir.
Ebru en eski Türk kağıt süsleme sanatlarındandır.




    



Çağatayca'da damarlı, dalgalı anlamına gelen "ebre" kelimesi bu sanatın bilinen ilk ismidir. Bu sanata Farsça bulut gibi, bulutumsu anlamına gelen "ebri" denilirken zamanla bu isim"ebru" olarak değişmiştir. Ebru kelimesinin Farsça bir diğer anlamı da "kaş" tır. Ab-ı Ru (su yüzü), Nakş-ı Berat (su nakışı) gibi adlarla da anılmıştır.










Kağıt üzerinde mermer dokusuna benzeyen damarlar görüldüğü için Avrupalılar "marbling paper" (mermer kağıdı) ya da "Turkish marbling paper" demeyi tercih etmişler, Arap aleminde ise varaku'l-mücezza (damarlı kağıt) olarak tanınmıştır.















Ebru, ciltçilikte yan kağıdı olarak, hat yazı levhalarının etrafına dış ve iç pervaz olarak, hat yazılarında zemin kağıdı olarak ve ferman kutularını kaplamada kullanılmasının yanı sıra devlet belgelerinde ve resmi yazışmalarda belgelerdeki tahrifatı önlemek amacıyla zemin olarak kullanılmıştır.




EBRUNUN FELSEFESİ

                                                        

Bazı günler, şafak veya grup vakti ufka bakarsanız kırmızı,sarı, laciverd ve mavi renklerin en ilahi tonları ile, bulutlardan bir ebru'nun- daha doğrusu ebri'nin şekillendiğini görürsünüz. Yine bazı gecelerde bulutlu semalar kadar geniş bir ebru teknesine, mehtabın, usta fırçasıyla laciverd, mavi ve ışıklı beyazın bütün nüanslarını serpiştiriverdiğine elbet rastlamışsınızdır.









 İşte sanatkar dedelerimiz bir anda değişip kaybolan bu semavi güzellikleri yeryüzüne aksettirerek onların ağaç yeşiline ve toprak rengine olan hasretini giderdikten sonra, bu şahane tabloyu kağıt üstünde de ebedileştirmeyi bilmişlerdir. 







Bu anlayış içinde Tanrı'sına boyun kesen sanatkarın 'benlik'ten uzaklaşan gönlü sanki ebru teknesinde şekillenmiş gibidir. Artık o zaman büyümeye başlayan ebru teknesi derya kadar genişler, genişler ve bir kainata döner. Ebrucunun gönlü gibi. Hazreti Ali ne güzel buyurmuş: ' Sen kendini küçük bir cisim sanırsın, halbuki bütün bir alem sende dürülüp bükülmüştür!' 

Kaynakça : Türk Sanatında Ebru, M.Uğur Derman, Ak Yayınları Ltd., Nisan 1977 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder